Uluslararası KAtılımlı Akciğer Sağlığı kongresi, Antalya, Türkiye, 6 - 09 Mart 2024, ss.256-257
Giriş-Amaç: Sarkoidoz, özellikle akciğerler ve deride olmak üzere yaygın bir şekilde etkilenen, kazeifiye olmayan granülomlarla karakterize çok sistemli inflamatuar bir hastalıktır. Granülomatöz inflamasyonun arterin medial nekrozunu indüklemesi, elastik laminayı etkileyerek anevrizma oluşumuna neden olabilir. Sarkoidoz ile ilişkili arter anevrizması nadiren bildirilmiştir. Sarkoidoz ve büyük damar vasküliti olan Takayasu arteritinin bir arada bulunması da
nadiren tanımlanmıştır ve aortit ile sarkoidozun ilişkili olabileceği ihtimali belirsizdir. Subklavyen arter, abdominal
aorta veya ventriküler anevrizmaların sarkoidoz ile ilişkili olduğu bildirilmiştir. Ayrıca, nadiren sarkoidoz ile ilişkili
asendan aorta, bronşial arter ve pulmoner arter anevrizmaları da rapor edilmiştir. Literatürde sarkoidoz ile ilişkili
kardiyak, aort veya pulmoner arter tutulumu daha önce tanımlanmıştır; ancak, bildiğimiz kadarıyla sarkoidoz ile
ilişkili periferik arter anevrizmaları rapor edilmemiştir. Burada, bilateral popliteal arter anevrizması teşhisi konmuş
49 yaşında erkek bir hasta sunuyoruz.
Olgu: Sigara içmeyen 49 yaşında erkek hasta, her iki dizinin arkasında bir şişlik şikayetiyle başvurdu. Hastanın öyküsünde, 14 ay önce servikal lenf nodu biyopsisi sonrası sarkoidoz teşhisi aldığı öğrenildi. Hiperkalsemi nedeniyle sekiz ay steroid tedavisi almış olan hasta dört aydır tedavi almıyordu. Sarkoidoz teşhisinden dokuz ay sonra hasta dizin
arkasında ağrısı nedeniyle başvurdu. Bacak ağrısı için yapılan BT anjiyografi, her iki ortak femoral arterde ektazi ve
her iki yüzeysel femoral arterde, popliteal arterleri de içerecek şekilde kısmen tromboze anevrizmatik dilatasyonlar
izlendi (Resim). Toraks bilgisayarlı tomografi (BT) görüntülemesi, mediastende 1 cm’den küçük çoklu lenf nodları, sağ
üst lob posteriorunda 4 mm nodüller, sağ orta lobda traksiyon bronşiektazi ve eşlik eden lineer retiküler yoğunluk
artışları tespit edilen hastanın bulguları, bir önceki yıl elde edilen BT görüntülemesiyle karşılaştırıldığında gerileme
ile uyumluydu. Ayrıca, pulmoner arter ve aortik arkın BT anjiyografik taraması, herhangi bir ek anevrizma saptamadı.
Hastaya çekine PET/BT’ de sol ventrikülün apikoposteriorunda ve inferoseptal alanda sarkoidoz tutulumu ile uyumlu
görünüm, sağ sevikalde ve mediastende FDG tutulumu (SUV:10.4) gösteren yaygın lenfnodları; sarkoidoz akciğer
tutulumu ile raporlandı. Venöz tromboz için düşük moleküler ağırlıklı heparin tedavisi yanına ek olarak, oral steroid
dozu azaltma hedefli metotreksat tedavisi başlandı. Hastanın gönderilen lupus antikorları, genetik trombofili düzeyleri ile protein S ve protein C düzeyleri normal geldi. İmmünsüprese tedavi ve DMAH ile tedavi edilen hastanın 1 yıl
sonraki PET/BT’sinde hastanın kardiyak tutulumu düzelmiş yaygın kemik iliği tutulumu ve orta düzeyde karaciğerde
FDG tutulumu saptandı. Hastaya metotreksat 20 mg/hafta yanına leflunomid tedavisi eklendi. Tartışma-Sonuç: Sarkoidoz, venöz tromboembolik olaylar (VTE) için artmış bir risk ile ilişkilendirilmiştir. Artan kanıtlar, kronik inflamasyonun, VTE gelişimi için bağımsız bir risk faktörü olabileceğini göstermektedir. Sarkoidoz, büyük
damarların nadiren tutulmasına ve buna bağlı olarak obstruksiyon ve dilatasyona yol açabilen sistemik bir hastalıktır. Abdominal aorta, pulmoner arter ve bronşial arter gibi büyük damarlarda anevrizmatik genişlemeler, sarkoidoz
vakalarında nadiren rapor edilmiştir (1, 2). Vakamızdaki popliteal arter anevrizması, sarkoid damar infiltrasyonu ile
ilişkili olduğunu düşündürmektedir. Sarkoidoz ile ilişkili anevrizmaların immünsupresiflerle iyileştiği bildirilmiştir(2,
4).Bu çalışma, orta boy bir arteri etkileyen sarkoidoz ile ilişkili bir anevrizmayı ilk kez sunmaktadır. Kardiyak ve büyük
damar anevrizmalarına ek olarak, sarkoidoz tanısı almış bireylerde orta boy arterlerde de anevrizmalar görülebilir.
Klinik şüphe varlığında, sarkoidoz ile ilişkili anevrizmalar akılda tutulmalıdır. Sarkoidoz ile anevrizma arasındaki
ilişkiyi araştıran daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.