SCHWANNOM: BİR OLGU SUNUMU


Creative Commons License

Canpolat B., Telsiz S., Ökçesiz İ., Canger E. M.

32. İZMİR DİŞ HEKİMLERİ ODASI ULUSLARARASI BİLİMSEL KONGRE VE SERGİSİ, İzmir, Türkiye, 20 - 23 Kasım 2025, (Yayınlanmadı)

  • Yayın Türü: Bildiri / Yayınlanmadı
  • Basıldığı Şehir: İzmir
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu
  • Erciyes Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

SCHWANNOM: BİR OLGU SUNUMU

Berivan Canpolat¹, Semanur Telsiz¹, İzzet Ökçesiz², Emin Murat Canger¹
¹Erciyes Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Anabilim Dalı
²Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Radyoloji Anabilim Dalı

AMAÇ:

Bu olgu sunumunun amacı, orta kraniyal fossada yerleşim gösteren geniş çaplı bir schwannom lezyonunun radyolojik ve klinik özelliklerini ortaya koymaktır.

OLGU SUNUMU:

Elli iki yaşındaki kadın hasta, 24 numaralı diş kökünün kalmış olması ve protez talebi nedeniyle Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Kliniği’ne başvurdu. Hastanın tıbbi öyküsünden, schwannom tanısı ile dört kez cerrahi operasyon geçirdiği öğrenildi. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı ile iletişime geçilerek, hastaya ait görüntüleme verileri ve radyoloji raporları hasta onayıyla temin edildi.

BULGULAR:

Alınmış olan bilgisayarlı tomografi görüntülerinde sağ temporal lob anteriorundan başlayan, kafa tabanı boyunca mastikatör boşluk, mandibula korpusu ve pterigoid kaslara invazyon gösteren, heterojen dansitede geniş kitle izlendi. Alınmış olan manyetik rezonans görüntülerinde sağ orta kraniyal fossadan infratemporal fossaya ve mastikatör boşluğa uzanan, T1A’da hipointens, T2A’da heterojen hiperintens, kontrast sonrası diffüz heterojen kontrastlanan ve santralinde nekrotik alanlar barındıran geniş çaplı lezyon görüldü. Hastanın tedavileri ve takipleri devam etmektedir.

SONUÇ:

Schwannomlar benign karakterli olmalarına rağmen, kafa tabanı yerleşimlerinde çevre yapılara invazyon, bası ve nüks riski ile klinik açıdan önem taşımaktadır. Bu olgu, cerrahi ve radyoterapi öyküsüne rağmen persistan kitle varlığı ve uzun dönem takipte radyolojik stabilite göstermesi açısından dikkat çekicidir. Ayrıca schwannom olgularının %84,9’unun mandibulada ve yalnızca %15,1’inin maksillada yerleşim göstermesi, bu olguyu schwannomların anatomik dağılımını vurgulaması bakımından değerli kılmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Schwannom; bilgisayarlı tomografi; manyetik rezonans görüntüleme

 

SCHWANNOMA: A CASE REPORT


Berivan Canpolat¹,
Semanur Telsiz¹, İzzet Ökçesiz², Emin Murat Canger¹
¹Erciyes University Faculty of Dentistry, Department of Oral and Maxillofacial Radiology
²Erciyes University Faculty of Medicine, Department of Radiology

OBJECTIVE:
The aim of this case report is to present the clinical and radiological features of an extensive schwannoma located in the middle cranial fossa.

CASEREPORT:
A 52-year-old female patient presented to the Department of Oral and Maxillofacial Radiology due to the retained root of tooth #24 and a request for prosthetic rehabilitation. The patient’s medical history revealed that she had undergone four previous surgical procedures for a diagnosed schwannoma. Imaging data and radiology reports were obtained from the Department of Radiology, Faculty of Medicine, Erciyes University, with the patient’s informed consent.

RESULTS:
Computed tomography (CT) images demonstrated a large, heterogeneously dense mass originating from the anterior region of the right temporal lobe, extending along the skull base, with invasion into the masticator space, mandibular corpus, and pterygoid muscles. Magnetic resonance imaging (MRI) revealed a mass extending from the right middle cranial fossa to the infratemporal fossa and masticator space, appearing hypointense on T1-weighted sequences, heterogeneously hyperintense on T2-weighted sequences, showing diffuse heterogeneous contrast enhancement, and containing central necrotic areas. The patient’s treatments and follow-up are ongoing.

CONCLUSION:
Although schwannomas are benign in nature, those located at the skull base are clinically significant due to their potential for invasion of adjacent structures, compressive effects, and risk of recurrence. This case is noteworthy due to the persistence of the mass despite previous surgical and radiotherapy interventions, as well as its radiological stability during long-term follow-up. Additionally, given that 84.9% of schwannomas are reported to occur in the mandible and only 15.1% in the maxilla, this case highlights the anatomical distribution of schwannomas.

KEYWORDS:
Schwannoma; computed tomography; magnetic resonance imaging