AEGEAN SUMMIT 2nd INTERNATIONAL SOCIAL SCIENCES CONGRESS, İzmir, Türkiye, 27 - 28 Mart 2021, ss.1
Türk
Ticaret Kanunu’nun 700-702. maddelerinde düzenlenen ve özellikle bonoda
başvurulan bir kambiyo taahhüdü olan aval, kambiyo hukukuna özgü kişisel bir teminat
türüdür. Kıymetli evrakın en karmaşık konularından birisi olan, bu nedenle uzun
zamandır tartışılan ve hakkında birçok farklı görüşün olduğu, itirazları da
bünyesinde barındıran def’i konusunun kambiyo senetlerinin tedavül gücünü
arttıran aval bakımından arz ettiği özellikler, öğretiyi ve uygulamacıları
ilgilendirmektedir. Kapsamı, lehine taahhüt altına girilen kişinin sorumluluğu
ile aynı olan ve şekle ait noksanlık hariç olmak üzere teminat altına aldığı
borcun geçersizliğinden etkilenmeyen, bu nedenle şekli anlamda bağımlı, maddi
anlamda bağımsız bir sorumluluk olarak adlandırılan aval taahhüdünde aval
verene (avaliste) karşı ileri sürülebilecek ve aval verenin diğer senet
borçlularına karşı ileri sürebileceği def’ilerin, diğer senet borçlularının
sahip olduğu def’i imkânı ile karşılaştırılarak ve avalin teminat özelliği de
dikkate alınarak tespiti önem arz etmektedir. Bu doğrultuda kambiyo senetlerine
hâkim olan ve herkesin farklı sonuçlar çıkardığı soyutluk ilkesi ile avalin
teminat niteliği taşıması nedeniyle de fer’ilik (bağımlılık) ilkesi bağlamında
aval veren ile lehine aval verilen (avalat) ve yetkili hamil arasındaki
ilişkinin değerlendirilmesinin yapılarak hangi def’ilerin ileri sürülebileceğinin
ele alınması gerekir. Tebliğimizde, avalde def’iler konusu, avalin hukuki
niteliği, maddi ve şekli şartları, bu ilişkide tarafların hakları ve sorumlulukları
ortaya konularak ve bu konuda tartışmalı bulunan hususlarda öğretide ileri
sürülen farklı görüşlere yer verilerek yargı kararları ışığında ve özellikle
def’ilere ilişkin düzenlemelerinden anlaşıldığı üzere Türk Ticaret Kanunu’nun
kabul ettiği üçlü ayrım (senet metninden anlaşılan defiler, senetteki taahhüdün
hükümsüzlüğüne ilişkin defiler ve kişisel defiler) çerçevesinde
sınıflandırılarak etraflıca incelenecek olup, tartışmalı hususlara çözüm
önerileri getirilmesi amaçlanmaktadır.