CUKUROVA 6th INTERNATIONAL SCIENTIFIC RESEARCHES CONFERENCE, Adana, Turkey, 5 - 06 March 2021, vol.1, pp.326-327
TÜRKİYE’DE VE DÜNYADA ANNE SÜTÜ BANKACILIĞI HUMAN MILK BANKING IN THE WORLD AND TURKEY
ÖZET
Bebek ve çocuk sağlığı açısından anne sütüyle beslenmenin önemi tüm dünya ülkeleri
tarafından kabul edilmektedir. İlk 6 ay boyunca yalnızca anne sütü, bebek ve anne sağlığı için
kısa ve uzun dönemde pek çok faydası bilinen, psiko-sosyal ve fizyolojik ihtiyaçlarını tek
başına karşılayan, yenidoğanın gelişimini tam olarak destekleyen, biyolojik yararlığı yüksek
nitelikte olan tek fizyolojik bebek besini olarak kabul edilmiştir. Anne sütünün birçok yararı
olmasına rağmen birçok bebek, terk edilme, annenin ölümü, bebeğin hastalığı, emme
yeteneğinin gelişmemesi veya süt üretiminin gecikmesi gibi nedenlerden dolayı nedeniyle anne
sütüyle beslenememektedir. Bu durumlarda bebeğin sağlıklı gelişiminin desteklenmesi
amacıyla dünyada birçok ülkede anne sütü bankaları (ASB) kurulmaktadır. ASB, annesinin
emziremediği bebekler için donör anneler tarafından verilen sütleri toplama, saklama, pastörize
etme ve dağıtımını yapan kuruluşlardır.
Dünyanın en büyük süt bankacılığı sistemi Brezilya'dadır. Süt bankacılığının başarılı bir
biçimde sürdürülmesi Sağlık Bakanlığının süt bankalarını sağlık politikasının bir parçası olarak
ele almasından kaynaklanmaktadır. Ülkede yaklaşık 200 süt bankası bulunmaktadır. Bunun
yanında Avrupa'da anne sütü bankacılığında oldukça gelişmiştir. Mevcut 249 anne sütü bankası
bulunmaktadır. Bunun en önemli sebebi başta Fransa, Almanya veya İskandinav ülkeleri olmak
üzere birçok ülkenin anne sütü bankacılığını, ulusal sağlık politikalarının ve düzenlemelerinin
bir parçası olarak ele alması ve alıcı ailelerin, çocukları için böyle bir hizmete harcama yapmak
zorunda kalmamalarıdır. Amerika’da ise farklı eyaletlerde 11, Güney Afrika'da 7 eyalette
faaliyet gösteren 20 anne sütü bankası bulunmaktadır.
Türkiye’de ise planlanmış 2 süt bankası projesi bulunmasına rağmen dini inançlar, ekonomik
nedenler, tarama testleri ve kayıt sistemine olan güvensizlik, bağış yapan kişinin tanınmaması,
toplanan sütlerin karıştırılması, sütlerin partörize edilmesi, bağışçı ve alıcının bebeklerinin
yaşlarının uyumsuzluğu, anne sütü bankacılığı hakkında bilgi yetersizliği, sağlık personeli
tarafından yeterince desteklenmemesi gibi engellerden dolayı aktif bir süt bankası
bulunmamaktadır.
Anne sütü hiç şüphesiz ki bebekler için mucize bir besindir ve büyüme gelişme üzerinde olumlu
etkisi tartışılamaz. Anne sütü bankacılığı uygulamalarına yönelik toplum dinamiklerinin
belirlenip; gelenek, görenek ve inanç sistemlerinin göz önüne alınarak gerekli düzenlemelerin
yapılması gerekmektedir. Bu konuda öncelikle sağlık çalışanlarının gerek örgün eğitimleri
sırasında ders içeriklerine anne sütü bankaları ve banka sütüne ilişkin konuların eklenmesi,
yapılan bilimsel toplantılarda konunun gündeme getirilerek tartışılması sonraki aşamalarda ise
anne ve baba adaylarına gerekli eğitimlerin verilmesine yönelik çalışmaların yapılması
önerilmektedir.