Ekoturizmi Anlamak, Aslı Özge ÖZGEN ÇİĞDEMLİ, Editör, Detay Yayıncılık, Ankara, ss.36-50, 2021
Dünyada sanayileşmenin ve nüfus artışının çevre üzerindeki olumsuz etkilerinin giderek daha fazla hissedilmeye başlandığı 1970’lerden itibaren, biyolojik çeşitliliğin korunması ve doğal çevreye duyarlılık konuları sıklıkla gündeme gelmeye başlamıştır. Biyolojik çeşitliliğin azalması veya diğer bir ifadeyle bazı bitki ya da yabani hayvan türlerinin yok olması, birçok farklı çevre sorununa yol açabileceği gibi, bu sorunların da bütün dünyadaki insanların yaşamını ve faaliyetlerini olumsuz etkileyebileceği araştırmalarla ortaya konmuştur. Bu nedenle, günümüzde biyolojik çeşitliliğin korunması, sadece turizm açısından ve sadece ülkeler ve hükümetler bazında değil, küresel çapta ele alınması gereken bir sorun olarak görülmektedir. Biyolojik çeşitliliğin korunması ve devamlılığının sağlanmasında ise, en önemli araçlardan birinin ekoturizm faaliyetleri olduğu çok sayıda araştırmacı tarafından ifade edilmektedir. Aynı zamanda, ekoturizmin temel çekicilik unsuru ve “hammaddesi” de biyolojik çeşitlilik ve bozulmamış doğal kaynaklardır. Bu durumda, bir ülkede sürdürülebilir kalkınmanın biyolojik çeşitliliğin zarar görmeden gerçekleştirilebilmesinde ekoturizmin çok sayıda fırsatlar sunduğu
(Bashar, 2018: 3) ifade edilebilir.
Bu bölümde, öncelikle biyolojik çeşitlilik kavramı, temel unsurları ve bazı diğer ilişkili kavramlardan bahsedilecek, sonrasında ise Türkiye’de biyolojik çeşitlilik hakkında bilgi verilerek, bu çeşitliliğin ekoturizm açısından nasıl değerlendirilebileceği tartışılacaktır. Bölümün son kısmında ise, ekoturizmle biyolojik çeşitlilik ilişkisi ele alınarak, biyoçeşitliliğin korunmasında ekoturizmin nasıl bir rol üstlenebileceği değerlendirilecektir.