7. Uluslararası Mühendislik ve Teknoloji Yönetimi Kongresi, İstanbul, Türkiye, 16 - 18 Nisan 2022, ss.462-473
İnşaat sektörü; üretimin doğaya açık ortamda gerçekleşmesi, projelerde geri beslemenin zor olması, proje süreçlerinin uzun olması gibi nedenlerden dolayı planlama ve programlamanın son derece önem kazandığı bir sektördür. Günümüzde inşaat proje yöneticileri, yapılacak işin proje süresini ve bu kapsamda planlanan faaliyetlerin/imalatların sürelerini ve bolluklarını belirleyebilmek için farklı iş programlama yöntemleri kullanmaktadırlar. Bu tür süre ve bolluk verileri, projelerin daha etkin planlanmasını ve kontrolünü sağlayan kritik/esnek faaliyetlerin belirlenebilmesinin yanı sıra, proje kapsamında yapılması gereken kaynak planlaması için de önemli bilgiler sağlamaktadırlar. Kronolojik olarak çubuk diyagram/gantt tablosu ile başlayan iş programlama süreçleri, kritik yol metodu (CPM) ile bir üst noktaya taşınmıştır. CPM, inşaat projelerinin planlanması için faydalı olsa da, yıllarca süren uygulama ve araştırmalar, onun bir karar destek aracı olarak kullanımını sınırlayan bazı dezavantajları ortaya çıkarmıştır. Bu nedenle, daha gelişmiş iş programlama araçları arayışı devam etmiştir. Bu kapsamda, CPM’nin dezavantajlarının üstesinden gelmeye yönelik olarak, her faaliyetin süresini ayrı zaman segmentlerine ayırarak daha detaylı bir ayrıntı düzeyi sunan kritik yol segmenti (CPS) ve kesintisiz kaynak kullanımını sağlayan tekrarlı çizelgeleme yöntemi (RSM) gibi yaklaşımlar ortaya atılmıştır. Bu çalışmada çubuk diyagram, CPM gibi klasik iş programlama araçlarının yanısıra, literatürde yeterince ele alınmayan kritik yol segmenti (CPS) ve tekrarlı çizelgeleme yöntemi (RSM) inşaat sektörü açısından ele alınmıştır. Bu yaklaşımların avantaj ve dezavantajları incelenmiştir.