Alkış “dua” ve Kargış “beddua" Kelimelerinin Etimolojisi Üzerine


Creative Commons License

GÜNER G.

VII. ULUSLARARASI DÜNYA DİLİ TÜRKÇE SEMPOZYUMU, Elazığ, Türkiye, 16 - 18 Ekim 2014, cilt.1, ss.625-633

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Cilt numarası: 1
  • Basıldığı Şehir: Elazığ
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.625-633
  • Erciyes Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

İnsanoğlunun karşılaştığı olay veya durumlara bağlı duygu ve düşüncelerin dile vurumu olarak ifade edilebilecek alkış “dua” ve kargış “beddua” aynı zamanda bireyin kendini ifade ettiği vasıtalardan da biridir. Kendisine yahut bir başkasına yapılan iyiliği, yardımı ve iltifatı alkışla öven insan, kötülüğü, haksızlığı, adaletsizliği ise kargışlarla dile getirmiştir. Bu kalıp sözler bireyin psikolojik olarak kendisini rahat hissetmesini sağlarken toplumun da maddi ve manevi kültürünü, inançlarını ve değer yargılarını dille yansıtması bakımından ayrı bir önem taşırlar. Alkış ve kargışlar, bu özellikleri sebebiyle hem Türklerin sosyo-kültürel hayatlarını hem de yukarıda zikredilen duygu ve düşüncelerin dile nasıl yansıdığını araştıran bilim adamlarının her daim ilgisini celp etmiştir. Bu bağlamda biz bu
çalışmada Türk kültürünün bir yönünü yansıtan alkış ve kargış kelimelerinin kökeni üzerine yeni birtakım görüşler ortaya koymaya çalışacağız. Bunu yaparken bir etimoloji çalışmasının olmazsa olmazları olan dil verilerinden ve aynı zamanda Türklerin kültürel değerlerinden yani kültürün bu iki kelimeye nasıl anlam kattığından bahsedeceğiz. Clauson, Räsänen, Eren, Erdal, Tietze, Gülensoy gibi etimologların alka- “övmek” ve karga- “lanetlemek, beddua etmek” fiillerine dayandırdıkları bu iki kelimenin köklerine ineceğiz. Yapılarını ve anlam çerçevelerini sorgulayarak bu kelimelerin al “kırmızı” ve kara “siyah” kelimeleriyle ilgisini Türk kültüründe renklerin sembolik anlamlarından da yararlanarak izah etmeye çalışacağız.

Humankind faced by depending on events or conditions expressed the thoughts and feelings can be expressed as pulse prayer and curse at the same time as the individual's self-expression is also one of the means. Himself made another person or being, aid in prayer, praise and compliment human, wickedness, injustice expressed by the imprecation. This mold words as he feels comfortable while providing an individual's psychological material and spiritual culture in society, language, beliefs and values are important in terms of reflecting separate. Prayers and imprecation, this is due to the
characteristics of the Turks and socio-cultural life as well as how to express feelings and thoughts reflected in the above-mentioned scientists investigating that has always attracted attention. In this context, we study reflects some aspects of Turkish culture on the origin of prayer and curse words will try to reveal some new opinions. In doing so, one must study the etymology of the language data and also from the cultural values of Turkish culture so that these two words will talk about how to add meaning. Clauson, Räsänen, Eren, Erdal, Tietze, Gülensoy the etymologist as alka- "to praise" and karga- "curse, imprecate" on which they base their verbs will go to the roots of these two words. By questioning the framework of the structure and meaning of these words al "red" and kara “black” with the words interested in Turkish culture, by benefiting from the symbolic meaning of the colors will try to explain.