KARAÇETİN BELL E. (Yürütücü), TİRYAKİ O., VURAL M., BEKYÜREK Y., BİLGİN C. C.
TÜBİTAK Projesi, 2014 - 2017
Biyolojik çeşitlilik, kirlilik ve tarım etkileşimi tüm Dünya’da giderek öncelik kazanan konuların arasında yer almaktadır. Tarımda sürdürülebilir doğal kaynak kullanımını odak alan “Doğal Değeri Yüksek Tarım Uygulamaları (DDYT)”, Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası uygulamaları kapsamında Tarım-Çevre Programı ile desteklenmektedir. Türkiye katılım sürecinde Avrupa Birliği Katılım Öncesi Yardım Aracı Kırsal Kalkınma (IPARD) desteklerinin alt bir kategorisi ile bu destekleri kısıtlı bir kapsamda vermektedir ancak biyolojik çeşitlilik konusunda henüz destek kriterler tanımlanamadığından bu konuda faaliyet geçilememiştir. Bu kapsamda, biyolojik çeşitliliğin, ilaveten tarımsal biyolojik çeşitliliğin korunmasına ve devamlılığına dair kriterlerin Tarım-Çevre destek kriterleri içinde yer alması için bilimsel çalışmaların yapılması gereği doğmuştur.
Bugüne kadar Türkiye’de kirliliğin ve tarımının biyolojik çeşitlilik üzerindeki etkisi ve tarımsal faaliyetlerin biyolojik çeşitliliğin korunması ve doğal kaynakların sürdürülebilir kullanılmasına yönelik nasıl yönlendirilmesi gerektiğine dair herhangi bir bilimsel araştırma yapılmamıştır. Bu projede bu boşluğu doldurmak ve bu kapsamda bir örnek uygulama hayata geçirilmesi hedeflenmiştir.
Projede çalışma alanı olarak Kaz Dağları ve çevresindeki zeytinlikler seçilmiştir. Proje kapsamında Kaz Dağları’nda üç farklı yapıdaki alan örnekleme amacıyla odak alınacaktır: (1) konvansiyonel/yoğun girdili zeytincilik uygulamalarının yapıldığı zeytinlikler, (2) organik üretimin yapıldığı zeytinlikler, (3) doğal/yarı-doğal makilik, çalılık alanlar. Yaşam Döngüsü Analizi (YDA) ile seçilen zeytinliklerde zeytin üretiminin aşamaları ve çevresel etkileri ekimden üretime kadar tüm detaylarıyla belgelenecektir. Tarımda kullanılan kimyasallar kirliliğin bir göstergesi olarak değerlendirilecek ve analiz edilecektir. Buna eş zamanlı olarak biyolojik çeşitliliği ve habitat çeşitliliğini temsil edecek olan arazi çalışmaları düzenlenecek ve toplanan tüm veriler Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) aktarılacaktır. Toplanan veriler doğrultusunda bir değerlendirme ve analiz çalışması gerçekleştirilecektir. Bu şekilde farklı tarım uygulamaları ile temel biyolojik çeşitlilik unsurları arasındaki ilişkilerin ortaya çıkartılması ve ekosistem hizmetlerini koruyan, doğanın korunmasını gözeten tarım uygulamalarının belirlenmesi hedeflenmektedir. Düzenlenecek olan toplantılarla çıktılar merkezde ve yereldeki zeytin üreticileri ile paylaşılacaktır.
Bu projeyle ilk kez Kaz Dağları Bölgesi’nde hem konvansiyonel hem de organik zeytincilik faaliyetlerinin ve kirliliğin biyolojik çeşitlilikle olan ilişkisi belgelenecek ve yine ilk kez tarımsal faaliyetlerin biyolojik çeşitliliğin korunmasını ve ekosistem hizmetlerinin sürdürülmesini sağlamayabilmesine yönelik uygulama önerileri sunulacaktır. Bu yöntemin Kaz Dağları dışındaki bölgelere ve diğer üretim biçimlerine yaygınlaştırılması ve geliştirilmesi hem tarımsal üretiminin verimini, hem biyolojik çeşitliliğin korunmasını, hem de doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımını sağlayacak bilimsel altyapıyı oluşturması açısından çok büyük önem taşımaktadır. Bu kapsamda tarım-çevre destekleri biyolojik çeşitliliği destekleyen faaliyetleri odak alabilecek ve belirlenen kriterler çerçevesinde üreticileri destekleyen programlar ülke çapında hayata geçirilebilecektir.