GÜVEN A. (Yürütücü), BATBAT T., DEMİRCİ E., Dolu N., İzzetoğlu M.
TÜBİTAK Projesi, 2022 - 2024
Özgün değer: İnternet oyun bağımlılığı (İOB), artan prevalansı ve getirdiği potansiyel negatif sonuçlarla küresel halk sağlığı açısından endişe verecek hale gelmiştir. İOB, 2013 yılında yayınlanan DSM-V’in III. bölümünde psikiyatrik bir bozukluk olarak tanınmış ve bu konuda ileri düzey araştırmalar yapılması önerilmiştir. Günümüzde İOB teşhisi DSM-V kriterlerine ve anket tabanlı internet bağımlılığı testi sonucuna bakılarak konulmaktadır. Sübjektif semptomlara bağlı tanısal kriterlerin nörobiyolojik ölçümlerle desteklenmesi son derece değerlidir (Research Domain, 2011). Yapılacak çalışmada, Elektroensefalografi (EEG), olay ilişkili potansiyeller ve fonksiyonel yakın kızılötesi spektroskopisi (fNIRS) yöntemleri ile İOB’nin erken teşhisine yönelik biyobelirteçler belirlenmesi, İOB’de olası bilişsel fonksiyon bozukluklarının araştırılması ve İOB’de dikkat yanlılığı ile aşermenin beyin aktivasyonuyla ilişkisinin belirlenmesi hedeflenmiştir. Son on yılda yapılan çeşitli nörogörüntüleme çalışmalarında, İOB grubu ile kontrol grubu arasında beyinde yapısal ve fonksiyonel farklılıklar gösterilse de az sayıda katılımcı ile farklı bilişsel testlerle gerçekleşen bu çalışmalarda sonuçlarda tutarsızlıklar ve belirsizlikler bulunmaktadır. Dolayısıyla fazla sayıda katılımcıyla birden fazla test uygulanarak yapılacak bir çalışmanın, sonuçların güvenilirliğini artıracağı ve İOB literatürüne ciddi katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Son yıllarda farklı görüntüleme metotlarından alınan sinyallerin birlikte değerlendirilmesiyle tanımlanan çok ölçümlü nörogörüntülemenin, sınıflandırma çalışmalarında başarıyı arttırdığı gösterilmiştir. Yapılacak çalışmada İOB’li bireylerde beyin fonksiyonlarının elektrofizyolojik ve hemodinamik açıdan ilk kez eşzamanlı değerlendirileceği çok ölçümlü bir yaklaşım hedeflenmektedir. Birçok psikiyatrik hastalığın değerlendirilmesinde başarıyla kullanılan fNIRS yöntemi ilk kez İOB grubunun beyin fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılacaktır. Ayrıca İOB ilk kez makine öğrenme algoritmaları ile sınıflandırılacaktır. Böylece, İOB’nin altta yatan nörobiyolojisi ile klinik tanısına destek olacak objektif bir yaklaşım sunulacaktır.
Yöntem: Çalışmaya yaşları 18-23 arasında olan en az 50’şer İOB ve sağlıklı üniversite öğrencisi alınması planlanmaktadır. Dinlenim durumunda ve bazı bilişsel testlerin (Stroop test, oddball ve dot probe paradigmaları) uygulanması esnasında eş zamanlı EEG ve fNIRS sinyalleri alınacaktır. Alınan sinyallerin filtreleme aşamasından sonra, zaman ve frekans domeninde analiziyle bilişsel fonksiyonlar hakkında fikir verecek öznitelik çıkarımı yapılacaktır. Öznitelikler matematiksel ve istatistiksel olarak analiz edilip, İOB ve kontrol grubunu en iyi ayırt eden özellikler araştırılacaktır. Seçilen öznitelikler çeşitli makine öğrenme algoritmalarına giriş verisi olarak uygulanarak, İOB ve kontrol grubunun sınıflandırılması gerçekleştirilecektir. Hazırlanan oyun ilişkili görevlerle İOB’de aşerme ve dikkat yanlılığını değerlendirilecektir. Çalışmada ayrıca, İOB’de elektronörofizyolojik ve hemodinamik özellikler arasında ilişki olup olmadığı, korelasyon testleri ile belirlenmeye çalışılacaktır.
Yönetim: Proje disiplinlerarası bir çalışma niteliğini taşımakta olup, projede İOB teşhisinde ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı, alınan fizyolojik sinyallerin değerlendirilmesinde fizyolog ve bu sinyallerin işlenmesinde biyomedikal mühendisleri yer alacaktır.
Yaygın etki: Projede toplumda gittikçe yaygınlaşan İOB’nin erken tanısı hedeflenmiştir. İOB’nin yüksek prelevansı, gelecekte bu kişilerde gelişebilecek negatif etkiler (antisosyal kişilik bozukluğu, madde, sigara, alkol kullanımı, vb.) ve İOB’ye eşlik eden maliyetli komorbiditeler (anksiyete, depresyon vb.) göz önüne alındığında, İOB’nin objektif nörobiyolojik parametrelere dayanan erken tanısı, ülke ekonomisi, bireylerin yaşam kalitesi ve sosyal yaşam için son derece değerli olacaktır.
EEG/fNIRS sistemi kolay uygulanabilir, uygun maliyetli, non-invasive ve gürültüye az duyarlı olması gibi avantajlarıyla diğer görüntüleme yöntemlerine üstünlük sağlamaktadır. Bu projede İOB’de beynin, elektrofizyolojik ve hemodinamik birçok özelliği detaylı incelenerek biyobelirteçler belirlenecektir. Sonuçların İOB’nin sınırlı literatürüne ciddi katkılar sağlayacağı düşünülmektedir. Birçok metodun İOB’de ilk kez uygulanacağı bu çalışma uluslararası bir özgünlüğe sahip olup, farklı psikiyatrik bozuklukların değerlendirilmesine ışık tutarak yeni projelerin üretilmesine ve yeni araştırmacıların yetişmesine katkıda bulunacaktır.
Çalışmayla İOB’nin etyolojisine yeni bir bakış açısı getirecek ve elde edilen bulgular tedavinin düzenlenmesinde hekimlere yardımcı olabilecektir. Hazırlanacak yazılımla, hekimlerin klinikte tanıyı desteklemek amacıyla rutin olarak kolayca kullanabileceği bir arayüz geliştirilmesi amaçlanmaktadır.
Planlanan projeyle İOB ile ilgili toplumsal farkındalık oluşturulmasına yardımcı olunacak, ulusal ölçekte üniversite gençlerinden veri toplanıp, ülke profili ve risk grupları ile ilgili değerlendirilmeler yapılacaktır. Talep edilmesi halinde verilerin ilgili kurumlarla (Sağlık Bakanlığı, TÜİK, BTK vb.) paylaşılması ve bu konudaki çalışmalara destek sağlanması hedeflenmektedir.