TÜBİTAK Projesi, 2209-A - Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı, 2025 - 2026
Arı sütü, 5-15 günlük işçi arıların kafasında bulunan hipofaringeal bezlerden salgılanan kıymetli bir besindir. Arılar ilk üç gün tüm yavruları (kraliçe, erkek ve işçi arı) beslemek için arı sütü kullanırken kraliçe arı tüm yaşamı boyunca (yumurta, larva, pupa ve ergin) arı sütü ile beslenir. Kolonide döllenmiş yumurtadan gelişen dişiler işçi arı ve kraliçe arı iken, kraliçe arı tüm yaşamı boyunca arı sütü ile beslendiği için farklılaşır. Bu farklılaşma hem morfolojik (daha uzun, daha gösterişli, polen sepeti yok) hem de fizyolojik (günde 1500 yumurta bırakacak kadar verimli, işi arı kısır) yöndedir. Arı sütü gıda takviyesi olarak kullanılan bir arı ürünüdür. Taze halde iken tüketimi ve saklanması zor olduğu için suyunun uçurularak toz halinde kullanılması daha kolaydır. Bu nedenle bu çalışmanın amacı Apis mellifera anatoliaca türü bal arısından elde edilen arı sütünün iki farklı kurutma yöntemiyle kurutulması ve biyoaktiviteleri arasındaki farklılığı belirlemektir. Bunun için liyoflizatörde (dondurarak kurutma aleti) kurutulan arı sütü ile etüvde kurutulacak arı sütlerinin 12, 24, 36, 48 ve 72. saatlerde nem içeriği belirlenecektir. Kurutulmuş arı sütlerinin DPPH (2,2-diphenyl-1-picrylhydrazyl ) metodu ile antioksidan aktivitesi ölçülecek ve aktiviteler karşılaştırılacaktır. Böylece arıcıların liyofilizatörü olmadığı durumlarda etüvde (<50oC) kurutmanın tercih edilip edilmeyeceği belirlenecektir.