Sönmez O. (Yürütücü), Şenbayram M., Güneş A.
TÜBİTAK Projesi, 2023 - 2027
Hızla artan dünya nüfusunu beslemek için tarımsal alanlarda
kullanılan azotlu gübre oranı son 50 yılda yaklaşık 9 kat artmış, diğer
taraftan yüksek dozda uygulanan azotlu gübrelerin tarımsal üretimdeki etkinliği
yaklaşık % 67’den % 47’nin altına düşmüştür. Azot kullanım etkinliğindeki bu
düşüşün ana nedenlerinden biri yoğun tarım yapılan arazilerde topraktan havaya
salınan azotlu gaz (amonyak (NH3), nitrik oksit (NO), nitroz oksit
(N2O) ve elementel azot (N2)) kayıplarındaki artıştır. Bu
durumun ülke ekonomisine verdiği zarara ek olarak, ekosistemde artan reaktif
azot: i) sera gazı (NO, N2O, N2 ve NH3)
salınımı ile küresel ısınma ve ozon tabakasının zarar görmesine ve ii) nitrat
(NO3-) kirliliği nedeni ile yer altı su kalitesinin ve
insan sağlığının bozulmasına neden olmaktadır.
Hükümetimizin 11. Eylem Planında (714.1 sıralı notunda), sera gazı
emisyonuna neden olan etmenlerin araştırılması ve azaltılması hedeflenmektedir.
Bu açıdan, tarımsal üretimde stratejik ve ekonomik açıdan çok önemli bir yere
sahip olan azotlu (N) gübre kullanımına bağlı sera gazı emisyon miktarının
belirlenmesi ve azaltılması ulusal ve uluslararası açıdan büyük öneme sahiptir.
Ek olarak, tarımsal alanlardaki azot döngüsü içerisinde en önemli iki
bilinmeyen N2 ve NH3 gaz salınım miktarıdır (metodolojik
problemler nedeni ile hassas olarak belirlenememektedir). Bu nedenle azotlu
gübre kullanımı sonucu açığa çıkan N2 ve NH3 gaz
kayıplarının hassas olarak belirlenmesini sağlayacak yeni metotların
geliştirilmesi gerekmektedir.
·
Sunduğumuz bu projedeki
Toprak nemi ve gübre
çeşitleri interaksiyonunun azotlu gaz kayıpları üzerindeki etkisinin
belirlenmesi |
·
.
·
Projedeki ikinci hedefimiz ise Toros Tarım ve İstanbul
Üniversitesi tarafından geliştirilen modern azotlu gübre ürünlerinin kullanım
etkinliğini ve sera gazı salınımına etkilerini geliştirmiş olduğumuz robotik
sistem ile test etmektir. Sonuç olarak,
yeni gübre formülasyonlarının tarımsal üretim için uygunluğu ve her bir
uygulamada kullanılacak maksimum dozun belirlenmesi hedeflenmektedir.
Projede
kullanılacak olan bitki/toprak inkübasyon sistemi, N2, ve NH3 emisyonu
dahil olmak üzere N2O, CO2 ve CH4 gazlarının
hepsinin direkt, online ve otomatik alarak ölçülebileceği sınıfının en gelişmiş
örneği olacak şekilde tasarlanmıştır (Grafik 1 – (Senbayram ve ark.,
2018-2019). Proje çıktılarının ülke ekonomisine sağlayacağı katkının yanında
iklim, çevre ve insan sağlığı açısından büyük tehdit oluşturan sera gazi
salınımının azaltılabilmesi için etkin tekniklerin geliştirilmesinde öncü rol
oynayacağını öngörmekteyiz.